Yazılarımızı okuyanlar bilirler. Demokrasiye inanan, onu savunan biri değilimdir.
Ama bu fikirlerimizi bir kenara bırakıp, demokrasinin kendi kuralları içinde düşünerek, bugün neden dikatatör olma heveslisi birinin rahatça hedeflerine ulaşabildiğini irdeleyelim kısaca.
Tayyip'e pek çok kişi kızsa da, daha önceden de analiz ettiğimiz gibi bu topraklarda yetişmiş herkesin içinde aslında bir Tayyip vardır. Ve Tayyip gibi bir başbakan da ilk defa gelmiyor cumhuriyet tarihine.
Adnan Menderes Tayyip'den aşağı kalır yanı olmayan bir başbakandı. Seçimlerde kendisine oy vermediği için illeri ilçe yapan, kurduğu komisyon ile mahkeme yetkilerini üzerine alan ve sevmediği basın organlarını ve hatta muhalefet partisi CHP'yi kapatmaya kalkışan biri idi.
Aslında Tayyip'in bugün söylediği yeni bir söz veya yaptığı yeni bir icraat yok demokrasiye verdiği zarar açısından. Hepsini daha önceden Menderes de yapmıştı.
Peki ne oldu ?
Hepimizin bildiği gibi darbe sonucu Menderes asıldı.
İşte bu yanlış bugün Tayyibin iktidar olmasını sağladı.
Peki Menderes döneminde yapılan yanlışın Tayyip ile ne ilgisi var ?
Menderes iyi veya kötü halkın tercihi ile iktidara gelmiş biri idi. Arkasında milyonlar vardı. Bu milyonlara ister cahil deyin ister kör, onun peşinden gidiyordu. Bunun nedenleri ayrı bir tartışma konusudur ama halk onun iktidarda kalmasını istiyordu.
Dışardan demokrasiye yapılan müdahale, Menderes'in diktatörce eğilimlerine karşı toplumda bir bilinç oluşmasını engelledi. Eğer darbe olmasaydı Menderes tam bir diktatör olabilir hatta kendini halife bile ilan edebilirdi. Ama aynı zamanda onun bu eğilimlerine karşı bir tepki de oluşacaktı toplumda.
Ve bu tepkiyi güdenler azınlıkta olduğu için devletin gücüne karşı demokrasiyi kullanmaya çalışarak örgütlenmek, halkı bilinçlendirmek zorunda kalacaktı. Türkiye gibi bir devletin uzun süre diktatörlükle yönetilemeyeceği gerçeğini de düşünürsek, zamanla bu diktatörce uygulamalar onu destekleyenler üzerinde dahi olumsuz etkileri gösterecekti ve yıkılacaktı. Ama seçimle ama halk ayaklanması ile.
Ve o andan itibaren toplumda diktatörlüğe dair savunma mekanizmaları gelişecekti. Dikkat ediniz, yasalarda demedik, toplumda dedik özellikle. 1960 anayasası getirdiği çok demokratik anayasa ve kurumlarla bunu yapabileceğini sanmıştı ama bugün yanıldıklarını görüyoruz.
Eğer Menderes doğal yollardan iktidardan düşse idi, ki bu yol seçim olur halk ayaklanması olur, bugün Tayyip gibi biri çıkıp bu tarz eğilimlere giremezdi. Çünkü onu daha başında, yasalar kanunlar değil, halk elerdi. Bugün Almanya'nın Nazizme gösterdiği hassasiyete benzer bir durum bizde de oluşurdu.
Ayrıca bu iktidarları öyle veya böyle besleyen ve destekleyen %50'lik halk tabakasının otoriter partilerden ayrılmasının tek normal yolu, bu iktidarların icraatlarını yaşamalarını ve ders çıkarmalarını sağlamaktır. Sürekli bu tabanın istediği partiyi iktidardan uzaklaştırmak, sadece olacak olanı ertelemeye yarar, başka bir şeye değil.
Dedelerimiz Menderes'i engelleyerek, olacak olanı, torunlarına yani bizim zamanımıza bıraktılar.