24 Şubat 2016 Çarşamba

DEVLET NEDİR - 1 : YOL YAPMAK NEDEN İYİDİR

Devletin ne olduğunu, nasıl işlediğini anlatmadan önce sokaktaki insanın, yani halkımızın çoğunluğunun olayları nasıl yorumladığına bakmak lazım. Sokaktaki adam, olaylar arasında bağlantı kurmakta zorlanır. Analiz isteyen, düşünme gerektiren, inceleme gereken konular zor gelir. Bu nedenle sadece olmakta olana bakarak karar verir.

Örneğin diyelim ki, köyün birinde köylüler ama kışın yakacak yapmak için ama ev yapmak için vs ağaçları kestiler. Aradan bir zaman geçtikten sonra toprak kayması, sel, kuraklık vb bir olay olsa bunu hemen Allah'a bağlarlar. Anlamaz çünkü bunun neden olduğunu. Kesilen ağaçların toprak kaymasını, selleri önlediğini göremez. Doğayı değiştirmenin iklimi de etkileyeceğini hissedemez. Bu nedenle onun gözünde doğa olayları hep Allah'ın takdiridir.

Devlet algısı da bu şekildedir sokaktaki adamın. Devleti kim kurar, kimlerden oluşur, kim parmağını yalar bilemez, hissedemez, göremez. O sadece her gün yaşadığı küçük olaylara bakar. Örneğin metrobüs tıklım tıklım ise binenleri suçlar veya köyden şehre göç edenleri. Ama köyden neden göç ettiklerini, hükümetlerin tarımı yıllardır nasıl bilinçli olarak yok ettiğini göremez. Dolayısıyla hükümetleri suçlamaz. Tam tersine metrobüs yaptı diye helal olsun adamlara der.

İşte bu nedenledir ki, hükümetler icraatlarını halkın bizzat gördüğü, günlük yaşamda karşısına çıkan şeylere yaparlar. Toplum mühendisliğidir bu. Yol yapmak bu nedenle çok önemlidir. Şehirlerde ağaçları keser, havayı kirletir ama olsun insanlar daha rahat ve hızlı gider. Köyleri betonlaştırır, doğayı bozar ama olsun, günlük yaşam kolaylaşır. Bu tarz icraatlar her zaman iş yapar. İnsana dokunmaktır bu. Çünkü bütün hükümetler bilir ki, kimse arkada olanı sorgulamaz.

Çalıyor ama çalışıyor lafı bu nedenle geçerlidir. Kimsenin umrunda değildir çalınan para. Çünkü çalınan paranın nasıl kendine döneceğini bilemez, göremez. Karmaşıktır o süreç. Sokaktaki adam cebindeki parayı bilir, alternatif maliyeti bilmez. Cebindeki paraya bakarken de bunu daima geçmişle kıyaslar. Önceden şu kadar elime para geçiyordu, şimdi bu kadar. Şu an yaşadığımız asgari ücretteki yüksek artışı bu nedenle keyifle karşılamaktadır ama hükümetin verdiği parayı vergilerle, zamlarla geri aldığını fark etmez. Bunu ona anlatsanız, sadece onaylayarak kafa sallar ama aslında mevcut durumdan mutludur çünkü geçmişe göre daha fazla para girmiştir cebine.

Bu nedenledir ki geziciler kendilerini halka anlatamamıştır. Gezi olayları sırasında, ülkenin büyük bölümü, bunlar niye kudurdu diyordu. Çünkü sokaktaki adam, başına gelmeden başkasının ne yaşadığını hem önemsemez hem anlamaz. Başına geldiğinde de oturup hükümeti veya devleti suçlamaz. Örneğin polisten dayak mı yedi. Bunun hükümetle, devletle hiçbir ilgisi yoktur. O polisin, amirin, valinin yani birisinin işgüzarlığıdır bu onun gözünde. Devletin polisi, halkın üzerinde baskı aracı olarak tuttuğunu görmez.

Sağlık da bu şekildedir. Şeker yeme zararlı dersin. Yıllardır yiyorum ne oldu ki der. Meyve ye, faydalıdır dersin, sadece hasta olunca yer. Göremez ki yenilen şeyler küçük küçük birikerek çok sonra etki eder. Hükümetler bu nedenle korkmaz GDO'lu gıdaları piyasaya salmaktan. Çünkü sokaktaki adamın tepkisi basittir. Ben yedim bir şey olmadı der.

Sokaktaki adam için hayat bu kadar basittir.

İşte bu nedenledir ki devleti oluşturan ve yöneten güçler rahatlıkla hüküm sürer.
Sonraki yazımızda devletin sosyo-ekonomik yapısına bakacağız