Akp'nin cumhuriyetin temellerine ilişkin yapmış olduğu değişiklikler özellikle laik kesim tarafından kaygıyla izleniyor. Refah partisi iktidarıyla beraber başlayan laik kesimin cumhuriyete sahip çıkma güdüsü Refah sonrası gerilemişken, Akp'nin kökten kararları ile yeniden alevlenmeye başladı.
İyi de bu laik kesim hangi cumhuriyete sahip çıkmaya çalışıyor ?
Gelin yaşanan bir örnek üzerinden bakalım neye sahip çıktığımızı.
Bir firmada şoför olarak çalışan bir akrabam, firmanın iflasını açıklaması ile tazminat ve son birkaç ayda ödenmemiş maaşı ile 30-35 bin lirasını kaybetti. Fabrika satılırsa paralarını belki alırlar ama fabrikaya da borçları nedeniyle banka el koymuş durumda. Yüzlerce ailenin hakkı buhar oldu uçtu.
İşte savunduğumuz cumhuriyet budur.
Zengin olan banka, alacağına hemen el koyabilirken, işçiler yılların emeklerinin boşa çıkmasıyla kaldı. Firma sahibi yıllardır iflası açıklamasının sinsi planı ile üzerindeki tüm mal varlığını akrabalarının üzerine geçirirken mahkeme bütün bu işlemleri görmezden gelip, buraya kadar diyor. Devlet ise bütün bunlara seyirci olmanın ötesinde, bu yapının sürmesi için gerekli kuralları koyuyor.
Düzen, üçkağıtçının ve büyük firmaların çıkarlarına göre işliyor.
Akp'ye karşı çıkarak, modernizmi savunup gericiliğe karşı çıktığını düşünenler aslında bu düzenin sürmesini istiyor. Onlara sorarsanız, tabi ki düzenin böyle olmasını istemediklerini söyleyecekler ama Akp'den önce bu düzenin değişmesi için ne yaptıklarını sorarsanız, hiçbir şey yapmadıklarını ve düzenin partilerine oy vermeye devam ettiklerini görürsünüz.
Peki Akp ne istiyor, bu düzeni adaletli şekilde değiştirmek mi ?
Tabi ki hayır. Sadece başkalarının faydalandığı bu sistemi aynı tutup sadece kazananın kendi adamları olmasını istiyor.
Peki Akp'ye karşı mevcut cumhuriyeti savunanlar kimler ?
Bu cumhuriyetin kaymağını olmasa da yoğurdunu yiyenler. Kaymağını yiyen kesim Akp'den kendilerine tabi olurlarsa yaşamlarına ve gelirlerine karışılmayacağı garantisini aldılar. Diğer kesim ise işi gücü olan, gelecekle ilgili olumlu hayaller kuran, gezip tozup eğlenebilen kesim. Hal böyleyken, sistem onları mutlu ederken, ezilenlerin tarafına pek bakmak istememişlerdi. Hala da bakmıyorlar. Tek istedikleri hayatlarına karışılmaması.
Tüm kavga bundan ibarettir. Akp'nin düzeni de kurulsa, mevcut düzen de devam etse olan yine gariplere olacaktır.
Öyleyse bu kavga fırsattır. İkisini de istemediğimizi, adil bir düzenin gelmesi gerektiğini, herkesin emeğinin karşılığını kaygı duymadan alabileceği bir düzeni savunduğumuzu haykırmanın zamanıdır.
İlerde bir yol ayrımı görülüyor. Tercih yapma zamanıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder