4 Aralık 2011 Pazar

AŞK VE KISKANÇLIK

Seven kıskanır mı gerçekten? Sahiplenmeli, korumalı mı sevdiğini? Yoksa aşk diye yaşadığımız şey ego tatmini mi?

Neden kıskanır insan sevdiğini? Başkası ile sevişme ihtimali midir bizi çileden çıkartan yoksa başkasına gönül vermesi midir?

Kıskanmak için önce "ben" demek gerekir. Ben diye bir şey yoksa kıskançlık da olmaz. Peki aşkta ben diye bir şey olur mu?

Mevcut toplumumuzda ben demeden varolmazsınız. Bu küçüklüğümüzden itibaren karakterimize dışardan enjekte edilir. Nedeni şuanki tartışma konumuz değil. Ama öyle yada böyle, farkına vardıktan sonra bunu değiştirmek elimizde. Ama ister miyiz değiştirmeyi ?

Hayır. Hayır çünkü yaşadığımız aşklarla sürekli egomuzu palazlarız. Bu da bir zevk ve tatmin yaratır ve bundan vazgeçmek istemeyiz.

Öncelikle sevdiğini kıskanmanın ego'dan geldiğini, aşk olmadığını anlamak gerekir. Kıskanmak sahiplenmektir. Bu benim demektir. Oyuncağı alınan çocuk gibi ağlarız sevdiğimiz başkası ile olunca. İnsan bu ego şişkinliği yüzünden sevdiğiyle gururla yürür. Amacı onu başkalarına gösterip başkalarını kıskandırmaktır. O sizin değil benim, şanslı olan benim dedirtebilmektir. Bu bağlamda maşuk bir mücevher görevi görür. Takılanı güzel göstermektir amacı.

Aşktaki kıskanmanın nedeni onu çok sevmek değildir. Kendini çok sevmektir.

Oysa aşkta ben diye bir şey olmaz. Aşık olan insan kendini görmez. Aşk kendini değil onu mutlu etmektir. Elbette onunla bir olmak ister, ona kavuşabilmeyi ister. Ama bu istek sahiplenme değildir. Onun ışığından faydalanıp karanlıkta kalmamaktır.

O isterse başkaları ile "sürtebilir". O isterse başkasını sevebilir. Aşık olana en büyük eziyet sevdiğinin ellere yar olması değil, onu görememek, duyamamaktır.

Aşkı bilene, aşk bir yangındır ki "ben" dediğimiz şeyi yakar. Beni yakar. O kişi artık aşkla bakar. Sadece sevdiğini değil herşeyi sever.

Aşkı bilmeyene aşk bir yangındır ki gönlü yakar. Sevdikçe sevmeyi unutur.

Nerdeydin, ne yaptın, kimdi o adam, neden o kızı süzdün, niye bana haber vermeden oraya gidiyorsun ... Bir kuşku vardır aşkı bilmeyenin yüreğinde. Seviyorum dediği kişiyi sürekli göz hapsine alır. Kaybetmekten korkar.

Büyüklerimiz, arkadaşlarımız da tavsiye verir. Ezdirme kendini ona, şimdi böyle yaparsan ilerde o sana neler yapar, ulan amma kılıbık oldun sen de ha ... Aşkı bilmeyenler aşk dersi verir bize. Sanki aşk, kimin üstün geleceğini belirleyen bir yarışmış gibi.

Aşk ne cinselliktedir ne de sevilmektedir. Aşk sevmektedir. Karşılıksız sevmektedir. Beklentisiz. O olduğu için onu sevmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder