Çok tutulan bir yazar olduğu ve benim de çok sık okuduğum, bu nedenle de daha önceden yazmak istediğim ama fırsat olmadığından yazamadığım bir yazıyı, Özdil bugün bana tekrar hatırlattığı için fırsat bu fırsat yazayım dedim.
Öncelikle Yılmaz Özdil'in bugünkü Hüseyin Akgün'ün kaçırılması ile ilgili aşağıdaki yazısını okumakta fayda var.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21223482.asp?utm_source=twitterfeed&utm_medium=facebook
Sizce gayet normal mi ? Zeka ürünü mü?
Daha öncelerden Yılmaz Özdil'in yazılarında hissettiğim bir tuhaflık, rahatsızlık vardı ama ne olduğunu bilemiyordum. Belki de ona yakıştıramadığımdan olumsuz bakmıyordum yazılarına. Taa ki "Dersim katliamı" ile ilgili yazılarına kadar. O yazılarda, ki pek çok kez kaleme aldı, herşey çok net ortaya dökülmüştü.
Yılmaz Özdil, olaylara ezilenlerin yanında değil ideolojisinin yanında bakıyordu. İdeolojisinin yanında durmakla da kalmıyor onu kutsallaştırarak toz kondurmuyordu. Onu korumak uğruna gerçekleri görmemezlikten geliyordu.
Sadece Dersim olayları ile ilgili değil, daha sonra yaşanan Uludere olayları ile ilgili yazdığı yazı vb yazılara da toplu olarak bakıldığında, emin olabiliriz ki Yılmaz Özdil'in de eline güç geçince ideolojisini sertçe uygulayan ve karşıtlarına aman vermeyenlerden pek farkı yok. Şu an bunu göremiyorsak bunun nedeni elinde böyle bir güç olmamasındandır. Ama yazıları çok net olarak bunu gösteriyor.
Hüseyin Akgün ile ilgili yazdığı yazı da bu şekilde. Dersimde isyan olmuş ! hadi diyelim ki oldu; bu, devletin oraya gidip bebek, kadın, yaşlı, genç eli silahsız herkesin öldürülmesini haklı mı kılıyor? Bir kez olsun yazmadı işin bu tarafını. Seyid Rıza'nın mektuplarını, onun yazmadığı pek çok yerde gösterilmesine rağmen ısrarla onu İngiliz ajanı gibi göstermeye çalışıyor. Hüseyin Aygün'ün Ahmet Hakan ile tv'de yaptığı programda söyledikleri de ortadayken onun hakkında yazdığı bu çarpıtmalarla Atatürkçülerin gözünde kaçırılma olayını "oh olsun" demeye getirtiyor.
Özdil zaten Kılıçdaroğlunun CHP'nin başına gelmesinden de hiç hoşlanmamıştır. Araları da yoktur bu nedenle. Merak ediyorum da Dersimli olduğu için mi ? Genel başkan olduğundan beri ona karşı hep bir tavrı oldu.
Önyargı iyi bir insan özelliği değildir.
Daha önceden yazdığımız "kazananların tarihi" ve "tutarlı ve insan olabilmek için düşünme yöntemi" yazılarımızda olaylara nasıl bakılması ve nerede nasıl saf tutulması gerektiğinden bahsetmiştik.
İnsan olmak için ideolojisi ne olursa olsun ezilenin yanında durmak gerek. Aksi halde tarih bizi karanlığın saflarında anacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder