16 Temmuz 2012 Pazartesi

TEMBELLİĞİ YENMENİN YOLU

İşten eve döndüğümde ben de herkes gibi ağır bir yorgunluk hissediyorum. Tek yapmak istediğim şey koltuğa uzanmak oluyor. Yazın sıcak havaların rehaveti, kışın soğukluğu da eklenince adeta eşyaya dönüşüyorum; nefes almayan, hareket etmeyen.

Ama bütün bunlara rağmen yine de spor yapıyorum.

Peki nedir tembelliğimizi yenmenin yolu ? İrade mi ? Evet, biraz lazım ama değil.

Tembelliği/ataleti yenmek üzerine yazılmış yığınca kitap var piyasada. Seminerler var. Tembelliğin nedenlerini analiz edip bu yolla onu çözmeye çalışan bilimsel sayılabilecek yayınlar var. Ben kendi çözümümü bulduğum için ne yazıyorlar okumaya pek gerek duymadım. Ama bu konu üstüne kitap yazdıklarına göre çözümü bulamadıkları belli oluyor. Bulsalardı küçücük bir el kitapçığı yeterli olurdu.

İşin çözümü çok basit. Tek bir cümle ile ifade edilebilir :

DÜŞÜNME, YAP !

Harekete geçmemizi engelleyen şey düşüncelerimizdir. Bir şeyi ne kadar çok düşünürsek, onu yapmamak için o kadar çok mazeret buluruz. Örneğin ben de her gün eve geldiğimde, spor yapmamak için kendime onlarca mazeret buluyorum. Bu sıcakta spor mu yapılır, çok yorgunum, bugün yapmıyim yarın yaparım, güzel bir film var onu izliyim öyle yaparım vb vb. Mazeretler bitmez. Benim her gün yaptığım şey ise düşünmeyi kesip, hazırlanarak spor salonuna doğru yönelmektir. Düşünmeyi kesmenin yolu kolay. Ya bir şarkı söylersiniz, ya o gün hoşunuza giden veya gitmeyen bir şeyi düşünürsünüz, ya bir şey hayal edersiniz vb. Zaten başka bir şey düşünüp yürümeye başlayıp işe koyulduğunuz anda mazeretler yok olmaya başlıyor. Artık vücut, yapmaya mecbur hissetmeye başlıyor onu. Size teslim oluyor. Adeta, yapayım da kurtulayım diyor.

Sadece spor için değil, her konuda bu böyledir. Yurtdışına çıkıp tüm ülkeleri mi gezmek istiyorsunuz, evinizi mi temizlemeniz lazım, dans kursuna mı yazılmak istediniz, hayatınızda bir değişiklik mi lazım, dağcılık-motor-yüzme vb sporları mı yapmak istiyorsunuz ? Anında beyniniz mazeretler üretmeye başlar. Tek yapmanız gereken düşüncelerinizi bu konudan uzaklaştırıp, gidip gezi turuna / dans veya spor kursuna kaydolmak veya elinize temizlik malzemelerini almaktır. İşi oldu bittiye getirmektir.

Hayatımızla ilgili bir karar verirken en doğru an, en enerjik olduğumuz andır. Tabi onu beklemeye zamanımız varsa. Hayat enerjidir. Enerji harcamadan hiçbir şey yapamayacağımıza göre yorgun, bitkin olduğumuz anlar yeni bir şeye başlamak için uygun karar verme anları değildir. Kendimizi en neşeli, en mutlu hissettiğimiz anda karar verirsek daima ileriye adım atan insanlar oluruz.

Bir kere kararı verdikten sonra onu nasıl uygulayacağımızı biliyoruz artık. Düşünmeyip yapmak. Dediğimiz gibi iradenin bunda çok payı yok. Eğer bu yöntemi deneyip hala olmuyorsa ve kendinize olmayışının nedenlerini sayıyorsanız düşünmeye devam ediyorsunuz demektir.

Atalarımız boşu boşuna "düşün düşün çoktur işin" dememiş.

Düşünmekle hiçbir şey değişmez. Şimdi hareket zamanı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder